Aytek Soner Alpan /28.09.2021
2009 yılında İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’nde yer alan “Uçan İnsanların Dansı” (Danza de los Voladores, Voladores de Papantla, Palo Volador) adı verilen ritüel, günümüzde Meksika’nın en görülmeye değer geleneklerden biri.
Bizim Ada ile
Meksika
büyülü topraklar
2299 EUR ‘ dan başlayan fiyatlarla
30 metrelik bir direğe tırmanan beş “dansçıdan” dördü kendilerini ters bir şekilde direkten aşağı sarkıtırken direğin üstünde kalan “caporal” adı verilen beşinci “dansçı” üç delikli özel bir flüt ve küçük bir davul çalarak müzik yapar. Direğin tepesinde sabit kalan ve ritüeli yöneten caporal, beşinci Aztek güneşini temsil eder. Her bir dansçının 13 dönüş yaptığı ve toplamda 52 dönüşün yapıldığı bu törenin Mezoamerikan takvimlerine gönderme yaptığı düşünülmektedir. Örneğin, Aztek takviminde bir asır 52 yıldan oluşur.
Meksika’nın doğu eyaletlerinden Veracruz’a -özellikle Papantla kenti- özgü olan Voladores Dansı, genellikle bu eyalette yaşayan Totonak yerli halkıyla ilişkilendirilse de bu dansın Nahua, Huastek ve Otomi halkları tarafından “icat edildiği” düşünülmektedir.
Maya mitolojisinde evrenin yaratılışının kuş benzeri tanrısal varlıklarla ilişkilendirildiği bilinmektedir. Ezeli zamanlardan bu yana var olan suların kenarında yaşayan bu varlıklar, dünyaya yaşam enerjisini sağlarlar. Bu suların yakınında bulunan Ceiba ağacı ise, Dünya Ağacı’dır ve dünyadaki dört ana yönü (kuzey, güney, doğu, batı) ve kendisi de beşinci ana yönü temsil eder.
Voladores Dansı, mitolojideki yaradılış temasının yeniden icrası gibi görünmektedir ve maddi dünya ile ruhanî dünya arasındaki harmoniyi ve bu harmoniye olan saygıyı, ona tabi olmayı ifade eden bir bereket dansıdır. Pek çok Mezoamerikan ritüelinde olduğu gibi, Voladores Dansı da köken itibariyle mısır hasadı ile yakından ilgilidir. Çetin bir kuraklık karşısında Tlazotlteotl, Xipe ve Totec gibi yağmur ve güneş tanrılarını ikna etmek isteyen insanların bu dansı geliştirdikleri düşünülmektedir. Geleneksel olarak, kuraklık dönemlerine ve güneş tutulmalarında gerçekleştirilen bu tören günümüzde artık seyirlik ve turistik bir boyut kazanmıştır.
Günümüzde, genellikle metal direklerin kullanıldığı törende geleneksel olarak kullanılan ağaç gövdesi, tsakáe kiki adı verilen bir ritüelle seçilir. Dünya Ağacı’nı temsil eden bu ağaç, özenli bir şekilde seçilip kesildikten sonra ağacın temizlenen gövdesi bir kuyuya konur. Ağaca çiçekler, mumlar, canlı tavuk ve hindi, kopal ve içki gibi adaklar sunulur. Direk kuyu içinde yükseltilirken bu adaklar ezilir ve adaklar bereket için toprağa karışmış olur. Yükselen direğin yeraltı dünyasını, yaşadığımız fizikî dünyayı ve gökyüzünü birbirine bağladığına inanılır.
Dansçıların erkek olması ritüelin kurallarından bir diğeridir. Kendi kızlarına Voladores Dansı’nı öğreten Jesus Arroyo Cerron, 70 yaşındayken Cumbre Tajin kutlamaları sırasında direkten düşerek ölmüştür. Deneyimli bir volador olan Cerron’un ölümü konuya dinsel açıdan yaklaşan gelenekselciler tarafından ritüelin kurallarını bozarak kızlarına bu dansı öğretmesine ve icra ettirmesine bağlanmıştır.