Meksiko’nun en güzel mahalleleri – 1

Aytek Soner Alpan /02.11.2021

Meksiko, Meksika gibi devasa bir ülkenin siyasal ve kültürel kalbi olmanın çok ötesinde anlamlar taşıyor. Dünyanın en büyük beşinci kenti, dünyanın en önemli kültürel ve finansal merkezlerinden biri, Latin Amerika’nın daha doğrusu tüm İspanyolca konuşan dünyanın en büyük başkenti, bölgenin lezzet ve eğlence üssü… Şehrin kendine has havası ve çekiciliğini anlatmaya sayfalar yetmez ve Meksiko’yu, evet sadece Meksiko’yu gezmeye haftalar ayırsanız yine de görmediğiniz köşeleri mutlaka kalacaktır bu kentin.

Bu muazzam, çok renkli ve çok katmanlı metropolün gittiğinizde mutlaka görmeniz gereken kimi mahallelerini sizler için derledik. Bu mahalleleri görmek için kendinizi Meksiko sokaklarına attığınızda kentin Latin Amerika’nın en büyüğü olmasıyla övündüğü metro ağını ve diğer toplu taşıma olanaklarını da keşfedebilirsiniz. Meksiko’da trafik denen devasa sorunun her zaman planlarınızda yer alması gerektiğini aklınızda tutarak…

1. Condesa: Sihirli, sakin ve otantik

Condesa, Meksiko’daki “Barrio Mágico Turístico”lardan biri. Yani sihirli ve turistik bir mahalle ve bu tanımlamayı boşuna hak etmemiş. Üstelik turistik denmesine bakmayın, sakin de bir mahalle Condesa. Kentin güneydoğusunda konumlanan mahalle, Meksiko’nun incisi diyebileceğimiz kalesi, Ulusal Antropoloji Müzesi ve daha pek çok mekan nedeniyle meşhur olan Chapultepec Parkı’na komşu. Buna rağmen Condesa, kendi bünyesindeki güzel parklarla tanınıyor. Meksiko Parkı ve İspanya Parkı bu parklardan en bilinenler. Dişbudak ağaçlarının mevsime göre yeşil yahut kırmızı yaprakları ve “jacaranda” ağaçlarının eflatun-mor çiçekleri arasında dolaşabilir, bu devasa metropolde biraz yorulduysanız kendinizi şarj edebilirsiniz. Eğer bir köpekseverseniz buraya gitmeniz bir tavsiye olmaktan çıkıp bir gereklilik halini alıyor. Çünkü bu parklar aynı zamanda köpek eğitimi için de yaygın olarak kullanılıyor. Gruplar halinde komut ve sevilmeyi bekleyen insan canlısı dört ayaklı dostlar La Condesa’nın en şirin ve en popüler yanlarından birini oluşturuyor.

Gitmişken Chilpancingo’daki metro istasyonunda sokak lezzetlerini tatmayı unutmayın! Pişman olmayacaksınız… Haftanın her günü açık olan pazar yerlerinden olan Mercado Medellín’e de gidebilir; burada baharattan şekerlemeye, meyveden çiçeğe çeşitli yerel ürünleri bulabilirsiniz. Üstelik Küba ürünleri dahi bulabileceğiniz bir pazar yeri burası…

2. Roma: Condesa’nın genç ve popüler kız kardeşi

Condesa’nın kız kardeşi kabul edilen Roma, 2018 tarihli Alfonso Cuarón imzalı aynı adlı filmden bu yana bir hayli popüler. Bu mahalleye adımınızı atar atmaz sizi sarmaya başlayan Art Deco mimarisi ve neredeyse vahşi olarak nitelendirilebilecek rengarenk grafitilerle süslü sokakları sayesinde mahallenin neden bir başka sihirli mekan olduğunu anlayacaksınız. Popüler kafeler, renkli gece hayatı, kaliteli kahve, artizan bira, yerel tekila ve mezcal, gurme lezzetler… Roma’da ne ararsanız var! Belki nispeten biraz -çok az ama- pahalı olabilir diğer mahallelerle mukayese edildiğinde.

3. Coyoacán: En en en meşhuru, en bohemi

Meksiko mahallelerinin en meşhuru ve en bohemi kuşkusuz Coyoacán… Frida Kahlo’nun doğduğu mahalle olan; Diego Rivera ile birlikte yaşadıkları kendi başına anıtsal bir nitelik taşıyan Casa Azul’ü (Mavi Ev) barındıran bu mahalle, nasıl başardığı pek bilinmeyen bir şekilde geleneksel ve alternatif kültürü neredeyse mükemmel denebilecek şekilde harmanlamış durumda. Ancak mahalle bu tanıtımdan da anlayacağınız üzere Frida’nın yaşamının çoğunu geçirdiği büyüleyici kobalt mavisi binadan ibaret değil. Coyoacán’da kendinize zaman ayırın. Sokakları keşfedin, sokaklardan taşan canlı müziği, lezzetleri deneyimleyin.

Coyoacán’a gitmişken pazar yerleri olan Mercado Coyoacan ya da Mercado de Antojitos’u ziyaret etmemek olmaz.

Bu arada yalnız kentin değil ülkenin en meşhur pastanelerinden / fırınlarından olan Panadería Lecaroz’un enfes lezzetlerini sakın es geçmeyin!

Hem fidanlık hem de kamusal bir park olan Viveros de Coyoacán da burada ziyaret edilebilecek yerler arasında.

4. Zona Rosa: Kırmızı olamayacak kadar naif, beyaz olamayacak kadar uçarı

Zona Rosa yani Pembe Bölge, Juarez’de yer alan mahalle içinde bir mahalle… Özellikle de gece yaşantısıyla meşhur bir bölge olan Zona Rosa, Meksiko’nun “partileme” merkezi. Gün içinde bu bölgede alışveriş yapıp kentin sembollerinden olan 1910 yılında açılmış olan Ángel de la Independencia (Hürriyet Meleği) heykelini ziyaret edebilirsiniz. Zona Rosa, görece yakın zamanda ev sahipliği yapmaya başladığı Kore Mahallesi ile de oldukça popüler. Kore kültüründen ve yemeklerinden hoşlanıyorsanız, Meksikalı bir dokunuşla bunların nasıl olduğunu deneyimleyebileceğiniz benzersiz bir bölge Zona Rosa.

Gelelim esas meseleye…

Dediğimiz gibi Zona Rosa, Meksika’da gece hayatının en canlı olduğu bölgelerden biri. Belki de en canlısı… Evlilik eşitliğini yani eşcinsel evliliğini ilk yasallaştıran kentlerden biri olan Meksiko’nun LGBT merkezi Zona Rosa. Meksiko’da Onur Yürüyüşü bu bölgede gerçekleşiyor.  Ülkenin en canlı kulüplerine ek olarak en iyi ve en meşhur gay barları bu bölgede. Gay barlar kimseyi dışlamıyor olsa da Zona Rosa’da herkesin kendisine göre bir mekan bulması da mümkün…

Gece eğlence sonrasında ceplerinize, çantalarınıza sahip çıkmakta; turist sağ duyunuzu dans pistinde bırakmamanızda fayda var!  

5. Zocalo ve Centro Historico: Merkezin ve tarihin çekiciliği

Zocalo ve Tarihi Merkez kaçırmamamız gereken yerlerden sadece biri ve belki de en önemlisi. Biz sadece en barizi olduğu için listenin ilk bölümünün son sırasında saydık bu bölgeyi. Adında tarih geçiyor diye sıkıcı olduğunu düşünmeyin sakın; tam tersi… Meksika’da yapabileceğiniz hemen her şeyin en iyileri ya da en iyiye yakın alternatifleri zaten bu bölgede bulunuyor. Biz de bu nedenle burada konaklıyoruz zaten. Tam da Zocalo Meydanı’nda…

Diego Rivera’nın murallerinin bulunduğu ancak her zaman ziyaret etmenin mümkün olmadığı zira hala Başkanlık Ofisi olarak kullanılan Palacio Nacional’e, Aztek kenti Tenochtitlan’ın antik kalıntılarına, Meksiko Metropol Katedrali’ne, Palacio de Bellas Artes’e (Güzel Sanatlar Sarayı) ev sahipliği yapan bu bölge kendi başına bir kent, Tarihi Merkez.